Repurchase Agreement kelimelerinin kısaltılması olarak dilimize geçen Repo, öz itibari ile geri alım sözleşmesi demektir. Bankacılık sektöründeki tanimlaması ise, kısa vadeli menkul kıymetlerin, daha önceden belirtilen vade ve getiri oranları üzerinde anlaşma sağlanarak bir sözleşme kurulması ile sözleşmede geçen esaslara uygun olarak geri alınması taahhüdü ile söz konusu menkul kıymetlerin satılması işlemidir. Tanımlaması ilk bakışta biraz karışık gelsede aslında ulkemizde ki tarihinin incelenmesi ve sözüm ona yurdum insanının çevik zekası ile ne işe yaradığı ve ne olduğu daha iyi anlaşılacaktır.
1990 li yillara gelindiğinde 1980 sonra ekonomik devrim ve serbestlesme ile dışa açılan ülkemiz yüksek ic ve dış borç stoku ve yüksek cari aciklarla birlikte devam edegelen butce aciklari ile bir cok kriz yaşamıştır. Iste bu cari aciklarin ve butce aciklarinin finansmani icin ulkemiz ic ve dis borclanmaya gitmis, devlet tahvili ve hazine bonosu basarak piyasaya surmustur. Ellerinde bir cok hazine bonosu ve devlet tahvili gibi menkul kiymetleri bulunduran kurum ve kuruluslar zaman zaman nakit ihtiyaci cekmis ve ekonominin de bulundugu dar bogazlardan kendilerini kurtarmak adina bir henuz turkiyenin yabanci oldugu ve resmiyeti henuz bulunmayan bir yontem gelistirmislerdir kendi aralarinda. Iste bu islem tam olarak REPO dur. Bir ornekle aciklayalim:
“Emin beyin elinde bir hazine bonosu vardir. Bu hazine bonosu donem sonunda aralik ayinda emin beye %18 oraninda bir getiri saglayacak ve karlilik olusturacaktir. (konunun anlasilmasi icin ornegi basit tutarak bugunkubdeger hesaplamalari ve karlilik gibi teferruat iceren ayrintilara girmiyorum) gel gor ki, emin bey henuz donem ortasindayken mart ayinda yuksek bir nakit sikintisi yasamakta ve bu durum ticari itibarini da tehlikeye atmaktadir. Emin bey, elindeki hazine bonosunu alarak Osman beyin yanina gider ve bir sozlesme yapar. Sozlesmede Osman beye hazine bonosunu %10 getiri saglayacagi bir faiz oranindan satar ve bu %10 luk getirisini de osman beye temmuz ayinda odeyerek hazine bonosunu tekrar geri alacagini taahhud ederek anlasirlar ve emin bey bu anlasmanin karsiliginda osman beye bir makbuz verir. Emin bey nakit sikintisini bu para ile karsiladiktan sonra temmuz ayinda osman beye hazine bonosunun bedelini (yani aldigi borcunu) ve sozlesmede gecen %10 getirisini (yani osman beyden aldigi borca karsilik odeyecegi faizini) oder ve hazine bonosunu geri alir. Aralik ayinda ise hazine bonosunun vadesi geldigi icin bedelini ve hazine bonosu uzerinde yazan %18 lik getirisini alir.
Boylelik emin bey aslinda hazine bonosundan elde edecegi %18 lik karini, osman beyin kendisine borc vermesi karsiliginda %10 luk tutarinda osman beyle paylasmis olur. Iste bu isleme Repo denir. “
Yukarda da goruldugu uzere REPO ozu itibariyle bir menkul kiymetin rehin birakilarak rehinle borclanilmasindan baska birsey degildir.
Ulkemizde 1990 li yillarda henuz bu islemin resmiyeti bulunmuyordu ve bu islemin bir piyasasi yoktu. Ancak hizla gelisen para ve sermaye piyasalari ile bu islemde 1992 tarihinde yayimlanan bir kanunla resmiyet kazandirilmis ve piyasasi olusturulmustur.
o.tulun